İlk sorumuz nükleer enerji ile enerji temini, diğer (yenilenebilir ve yenilenemez) enerji kaynaklarından elde edilen enerji temininden ayıran çevresel etki farklılıkları nelerdir ?
Nükleer enerji kaynağını diğer yenilenebilir ve yenilenemez enerji kaynaklarından ayıran en önemli özellik çok küçük bir miktarda yakıt (Uranyum, Plütonyum, Toryum) miktarı ile çok fazla bir oranda enerji temini söz konusudur. Aslında doğada yenilenemeyen enerji türü yoktur. Fakat bazı enerji kaynaklarının meydana gelişlerinin bir sebebi olarak yenilenmeleri çok uzun süre aldığı için yenilenemez enerji kaynakları adını almıştır. Nükleer enerji ise günümüzde yenilenemez enerji kaynaklarının arasına girmektedir. Bunun sebebi ise santralde kullandığımız yakıtlarında bir sonu olduğu içindir. Günümüz dünyasında en çok kullanılan enerji fosil yakıtlardır. Fosil yakıtların insan nüfusunun artışı ile daha çok kullanılması ve tüketilmesi kaynakların ileride ki zamanda tükenecek olması ve doğaya ciddi oranlarda zarar verecek olması ise insanların başka enerji kaynakları arayışı içine sokmuştur. Nükleer enerjinin temini sırasında diğer enerji kaynaklarının temini sırasında ki çevreye etkileri daha farklıdır. Çünkü nükleer enerji temini ciddi arge çalışmaları ve hatanın olmaması gereken bir enerjidir. Herhangi bir kazada radyasyon sızıntısı olursa bunun bedelini tüm dünya öder. Ayrıca başka bir konuda nükleer santrallerin atıklarıdır. Çünkü gerekli depolama alanları yapılmazsa, gereken önlemler alınmazsa nükleer atıklar doğanın yapısını, insanların sağlıklarını büyük bir oranda tehdit eder ve bu atıkların yıllar boyunca aktif bir şekilde bozunma yaptığını düşünürsek ciddi sorunlara yol açacağı kesindir. Gerekli önlemler alınırsa nükleer enerji kaynağı temiz bir enerji kaynağı olarak görebiliriz. Tabi bu gerekli olan önlemler ise atıkların iyi bir şekilde depolanması, soğutma suyunun yine aldığımız sıcaklık derecesi ile geri bırakmamız, gerekli güvenliklerin alınması gibi bir çok önlemi almamız gerekiyor. Nükleer enerji temini diğer enerji kaynaklarının teminine göre gereken önlemler alınmazsa çevreye ve insan sağlığına büyük zararlar verecektir. Eğer gerekli önlemler alınırsa ise diğer enerji kaynaklarının çevreye verdiği zararlı etkiden daha az bir etkisi var diyebiliriz. Ayrıca nükleer enerjinin diğer enerjilerden bir ayrımıda radyasyondur.
İkinci sorumuza geçecek olursak, nükleer enerji çevre ve ekonomi başlıklarını entegre ederek, nükleer enerjide sürdürülebilirlik nasıl sağlanır ?Üçüncü sorumuz ise, nükleer enerji ve çevre ilişkisini iklim değişikliği, su kalitesi, toprak ve diğer alıcı ortamlara olası olumlu olumsuz etkileriyle maddeler halinde yazınız ?
İklim Değişikliği: Üretim zinciri tümüyle ele alındığında, nükleer enerji, sera gazı salınımı konusunda en temiz seçenektir. Nükleer enerjinin iklim değişikliğine sebep olan atmosferdeki sera gazı konsantrasyonun azaltılmasında büyük bir rolü vardır. Günümüzde nükleer santraller, elektrik sektöründen kaynaklanan sera gazı salınımında yıllık olarak yaklaşık yüzde 17 tasarruf sağlamaktadır.
Su Kalitesi: Nükleer enerji santrallerinde kullandığımız soğutma suyunu kaynaktan aldığımız gibi yani nehir veye göl gibi bulunan yerden reaktörü soğutmak için kullandığımız suyu aynı şekilde aldığımız sıcaklık derecesinde bırakmalıyız. Eğer ki reaktörü soğutmak için kullandığımız suyu yüksek sıcaklıklarda geri bırakırsa sıcaklık, sularda ki canlılar ve canlı metabolizması üzerinde hızlandırı, katalizleyici, kısıtlayıcı ve öldürücü gibi çeşitli etkilerde bulunur. Santralde atılan sıvı atıklarında gerekli değerleri sağlayarak ve arıtılarak işleme tabi tutulmaları gerekmektedir. Sıvı atıklar ise nükleer yakıtın içinde meydana gelen parçalanma ürünleri, yakıt çubuklarının içinde kalırlar. Yalnızca yakıt çubuklarında oluşabilecek arızalar nedeniyle soğutma suyuna karışan parçalanma ürünleri radyoaktive temizleme filtrelerinde tutulurlar.
Toprak Kirliliği: Toprak kirliliği genellikle doğrudan değerlendirilmediğinden veya görsel olarak algılanmadığından dolayı gizli bir tehlikedir. Topraklar katı ve sıvı atıkların giderilmesinde depo olarak kullanılmaktadır. Kirleticiler toprağa gömüldüklerinde görüş dışı kaldıklarından, insan sağlığı veya çevre için herhangi bir risk oluşturmayacağı ve bir şekilde ortadan kaybolacağı düşünülmektedir. Toprak kirliliğinin ana kaynakları antropojenik olup, kirleticilerin haraketliliği, biyo-yararlanımı ve toprakta kalma süreleri, toprağın bazı özelliklerine bağlıdır. Nükleer santrallerin radyoaktif atıkları depolanma konusunda çok önemlidir, radyoaktif atığı direkt olarak toprağa gömemeyiz, öncelikle bir beton arme duvar yada bir oda gibi bir yer tesis ederek gerekli önlemler alındıktan sonra gömme işlemi yapılır.
Radyoaktif Atık ve Nükleer Santral: Nükleer santrallerde kullandığımız yakıtların enerji elde etme açısından ömürleri tükendiği zaman bu yakıtları gerekli alanları oluşturarak depolarız. Örneğin uranyum , uranyumu kullandık ve istediğimiz enerjiyi elde ettik. Peki bir radyoaktif atık haline gelen uranyumu gerekli önlemler alınmadan depolarsak, zaman içerisinde bu radyoaktif atık ekolojik sistemi, çevreyi ve insan sağlığını ciddi boyutlarda etkileyecektir. Bunun içinde gerekli önlemler alınarak uranyumu depolamalıyız, böylece çevreyi ve insan sağlığını tehlikeye atmamış oluruz. Nükleer santralde ki radyoaktif atıkları neden depolamak zorunda olduğumuzu soracak olursanızda, kullanılan yakıtların uzun yıllar boyunca ışıma (radyasyon) yaymaya devam etmesidir.