Sevdiğin Bir İnsanı Kaybetmek | Elvada Sevdiğim

Çok sevdiğiniz birinin ölmesi, onu sonsuza kadar kaybetmek. Başlarda ne olduğunu bile anlamazsınız sanki gerçek değilmiş gibi gelir insana. Beyniniz onun olmadığı bir dünyayı reddetmeye başlar. Hatta ağlamazsınız bile hiç bir şey hissetmezsiniz sadece kalbiniz de bir boşluk olur, yeri asla doldurulamayan bir boşluk. Çünkü anlam veremezsiniz bu duruma, her gün beraber olduğunuz, sürekli bir şeyleri paylaştığınız, hasta olduğundan hastane odalarında sabaha kadar beklediğiniz, canı acıdığında sizinde canınızın acıdığı, derdi varken sizinde derdinizin olması, sürekli onu düşünmeniz ve beraber eğlenmeniz. İnsan nasıl inanabilir ki öldüğüne. Dünyanızın merkezidir o insan. İçten içe sürekli bu durumu inkar eder insan ama her şeyinde farkındadır aslında artık o yoktur, onsuz bir dünya mı kim inanabilir ki buna. Ne kadar zaman geçerse geçsin daha dün yanınızda gibi hatırlarsınız onu. Ama gerçekleri kabul edeceğiniz bir zaman gelecek. İşte o zaman gerçekleri kabul edip göz yaşlarınıza hakim olamayacaksınız. Biliyorum gerçekten çok acı bir durum. Benim için en değerli ve en sevdiğim insanı kaybettiğim zaman, öldüğünü hiç bir zaman kabullenemedim. Ta ki bir sabah uyandığımda öldüğünü unutup telefonunu aradığım zaman annesinin açması ve müsaitse ona (isim veremeyeceğim) verir misin dediğimde annesinin o öldü oğlum artık kabullenmelisin dediği zaman o acı gerçekle o zaman yüzleşmiştim ve onca zaman gözlerimden akmayan yaş o sabah kendiliğinden akmaya başlamıştı. Uzun bir zaman geçmiş olsa da acısı hala kalbimde, belki biraz hafiflemiştir, ama asla o boşluk kaybolmadı yüreğimde. Zaman geçtikçe onsuzluğa alışmıyorsunuz, sadece acıya alışıyorsunuz ve o acı ile yaşamayı öğreniyorsunuz ne kadar zor olsa da hayatın gerçekleri bunlar. O yüzden ne kadar karamsar olursanız ve ne kadar acı çekerseniz çekin önünüze bakmayı asla unutmayın.



Yorum Gönder