PSİKOLOJİK BASKILARIN RUHUMUZDAKİ OLUMSUZ ETKİLERİ



Hayatımız ne kadar da tuhaf birini sevmek, özlemek onun için canını ortaya koymak bir şeyler için sürekli çalışman gerekiyor. Ben Mina doğduğum andan beri bir şeylere hep zorlandım gerek ailem gerekse arkadaşlarım tarafından hiçbir zaman istediğim şeyi yapamadım. Ailem en iyi okulları kazanmamı onları gururlandırmamı istedi ama arkadaşlarım ise hep onlarla daha çok vakit geçirmemi istediler. Ailem kendi açısından evet haklı olabilirler en iyi şeyleri hep evlatlarının olmasını isterler ama bunu ben istiyor muyum diye düşünmediler. Arkadaşlarım ise gezip tozmanın peşindeydiler gelecekte ne olurum diye düşünmediler. Peki ben ne olacaktım ailemi dinleyip en iyi şeylerin benim olmasını mı yoksa arkadaşlarımı dinleyip hayatımı mahvetmemi mi?

“Kızım kalk hadi 1 saat sonra hocan gelecek. “

“Anne ne olur bir rahat bırak beni sabaha kadar ders çalıştım.”

“Kızım benim için mi çalıştın sanki , kendi geleceğin için çalıştın ilerde sefasını sen çekeceksin ben değil.”

“Yeter anne yeter bıktım anlıyor musun!! Sürekli sizin istediğiniz şekilde yaşamaktan bıktım kimse beni düşünmüyor. Arkadaşlarım da öyle ben ne yapıp ne yapmayacağımı biliyorum sürkeli benden birşey istiyorsunuz bende insanım banada acıyın artık benim yerime kimse karar vermesin!!. Bak tükendim görmüyor musunuz? “



Deli gibi ağlamaya ve etrafı dağıtmaya başladım artık tükenmiştim doğduğum andan beri ailemin istediklerini yapmaya. Bu konuşmayı her seferinde yapıyordum ama sonuç yine aynıydı annem beni hiç takmamış ve sakin bir şekilde odadan çıkmıştı ne kadar ağladığımı bilmiyorum. Yataktan çıktım ve

odamdaki banyoya girip elimi yüzümü yıkadım bu sefer aynaya bakmamıştım ruhu çekilmiş bir insanı görmek istemiyordum. Her zamanki halimi biliyordum kızarmış gözler ve şişmiş bir dudak. Odama geri dönüp gardolabımdan bir tişört ve pantolon çıkarıp giyindim. İşte ben bu kadar zayıf bir insandım ne yapıyorsam hep kendime zarar veriyordum annem aşağıda güzel bir kahvaltı yapıyordu babam ise işe gitmişti peki ben ? Yine ağlayıp etrafı dağıtmıştım ama beni umursayan kimse yoktu vetekrardan istedikleri olmuştu. Aşağıya indim ve annemin suratına bakmadan kahvaltı yapmaya başladım zaten o da beni umursamamış kahvatısını yapmaya devam etmişti.

“Mina çalışma odana git ve hazırlan birazdan hocanda burda olur!”

Ağzımı tam açmıştım ki öyle bir baktı ki geri kapatmak zorunda kaldım. Başımı usulca sallayıp ayağa kalktım ve çalışma odama gittim. Bundan nefret ediyordum hep benim yerime karar verilmesinden ama yinede boyun eymek zorunda kalıyordum yoksa haftada 1 gün gezmeme engel olurdu ve bütün gün ders çalıştırırdı. Bu yüzden istediğini yapıyordum düşüncelerimden matematik hocamın seslenmesiyle ayrıldım.

“Mina nasılsın?”

“İyiyim hocam siz”

“Burdan bakılınca ağlamış görünüyorsun?”

“Şey hocam..”

“Yine annen dimi ; seni bu kadar zorlaması iyi değil ama annene birşey de diyemiyorum eğer hazırsan derse geçelim? “

Herkes herşeyin farkındaydı ama annem kendinden hiç ödün vermediği için kimse onunla konuşamıyordu babam bile annem kadar beni sıkmıyordu. Başımı kaldırıp benden cevap bekleyen hocama bakıp başımı salladım ve sandalyelere oturup ders çalışmaya başladık. Gecen süre boyunca yarısını dinleyip yarısını da dinlemiyordum neredeyse çoğu konuya hakimdim bu yüzden hocamda beni çok sıkmıyordu bir kez anlatıp geçiyordu ve soru çözüyordum. Nihayet ders bittiğinde rahat bir nefes alabilmiştim. Odama gidip kafamı yastığa koyduğum gibi annem odama gelmişti.

“ 5 dakika sonra 1500 soru çözeceksin gelip kontrol edeceğim!.”

Yine emrediyordu bundan artık gittikçe nefret etmeye başlamıştım istediği şeyleri diyip odadan çıktı. İçime deri derin nefes alıp verdim o sırada en yakın arkadaşım kübra aramaya başladı yatağımdan kalktım ve kapıyı kontrol edip aramaya cevap verdim.

“Kızım nerdesin sen sabahtan beri seni bekliyoruz?”

“ Kübra annem izin vermedi biliyorsun gelemeyeceğimi de söyledim.”

“ Off mina yeter artık gerçekten sen bizi hiç sevmiyorsun hep ailenin istediklerini yapıyorsun bizimle hiç ilgilenmiyorsun eğer böyle yapacaktın neden aramıza girdin?”

Birşey dememe bile izin vermeyip telefonu suratıma kapatmıştı gözlerimden heran akmaya hazır gibi duran gözyaşlarım akmaya başladı. Neden ben hiçbirşeyi doğru dürüst yapamıyorum hep bişeyleri elime yüzüme bulaştırıyorum. Yaşamaya hakkım yok muydu benimde? Eğer istedikleri buysa tamam o zaman istediklerini elde edeceklerdi herkes mutlu olurdu o zaman. O kadar delirmiştim ki sağlıklı düşünemiyordum banyoya koştum ve elime ilk gelen makasla saçlarımı kesmeye başladım üstümdeki elbiseleri paramparça etmeye başladım. İçerden sesler gelmeye başladı.

“ Mina nerdesin?”

Kapıyı iki kez tıklattı ses vermeyince içeriye girdi annem , yüzünde ilk kez bir duygu görmüştüm korku şimdi mi değere binmiştim anneme bakıp gülümsedim.

“ Mina kızım bırak o makası hadi annecim.”

“ Oo bakın burda kim varmış Suna Korkmaz ve benim için endişelenmiş !!!!!”

Deli gibi gülüp kahkaha atıyordum bir adım gelmeye başladı anında makası boğazıma dayadım. Gelme diye bağırdım ve son sözlerimi söyledim.

“Anne hatırlıyor musun hani bir keresinde yere düşmüştüm babam yanıma gelmek istediğinde ona izin vermemiştin neymiş bu zor hayatta her zaman kendim kalkmalıymışım . Kimseden yardım dilemeden hep yalnız kalacağımı söyleyip durdun ve ben senin inadına koskocaman bir grup arakadaş edinmiştim ve sen bana o gün çok kızıp bağırmıştın neden mi çünkü arkadaşımın doğum günü partisine gitmemi istememiştin onun yerine ders çalışmamı istedin ve ondan sonra bütün arkadaşlarım hep benle dalga geçip okulda zorbalık ettiler. Sende beni okuldan aldın ve özel ders aldırtmaya başladın neden anne haa neden bırakmadın bu hayatı iyice yaşayayım iyisiyle

,kötüsüyle. Arkadaşlarım hep onlarla eğlenmemi istedi sen ise sürekli ders çalışmamı ve istediğim şeyleri yapmamı istemedin beni hayattan soğuttunuz boğuldum ,tükendim ama göz göre göre beni uçurumdan aşağı attınız inşallah çok mutlusunuzdur çünkü hayatınızda artık Mina diye birisi yok.”

Sonlara doğru bağırdım ve elimdeki makası şah damarıma batırdım nefes alamamaya başladım , gözlerim kararmaya başladı ve yere yığıldım. Annemin çığlıkları kulaklarımda çınlıyordu ama dediği şeyleri anlayamıyordum sadece çok üşüyordum ve sonunda özgürlüğüme kavuşmuştum artık kimse istemediğim şeyleri bana yaptıramayacaktı. Kimse için uğraşıp durmayacaktım kararımı bu sefer ben vermiştim yüzümdeki tebessümle gözlerimi kapattım ve ebedi uykuya kendimi teslim ettim.

Post a Comment